16 Aralık 2010 Perşembe

BU KEŞİF BİZE BİRAZ KARANLIK GELDİ!

14 Aralık 2010 tarihinde Emek Sineması, İnci Pastanesi ve Yeni Rüya Sineması'nın da içinde bulunduğu adadaki tarihi binaların yıkılarak yenilenmesi projesinin İstanbul 9. İdare Mahkemesi'nce durdurulmasının ardından, Bilirkişi Heyeti Emek Sineması ve Cercle D'orient binasında incelemelerde bulundu. Tarafımızdan dakika dakika takip edilen keşifte ilk dikkatimizi çeken durum, aralarında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi öğretim üyelerinin olduğu bilirkişi heyetinin yanında, bilirkişi sıfatı taşımayan, ‘pişkin kişi’, projenin sözde sahibi mimar Fatih Kesgün'ün de yer almasıydı. Keşif başlamadan önce heyete yönelttiğimiz müdahil olma talebimiz ciddiye bile alınmadı. Bilirkişiler ve pişkinkişi, "Kesgün bilirse, biz de biliriz" sloganları ve "İstanbul'u yaka yaka, kalmadı kalmadı" şarkısı eşliğinde Emek Sineması'nın yanında bulunan Kamer İnşaat’ın ofisinde keşiflerine başladılar. Heyetin Emek Sineması'na girmesinin ardından biz de ‘Hepimiz Bilirkişiyiz’ ısrarımızı sürdürerek içeri girdik. Bu sırada hem heyetin keşif sürecini gözlemledik hem de kendi keşifimizi gerçekleştirdik.

İçeri girdiğimizde Emek Sineması’nın geleceğini belirleyecek bu önemli keşifin zifiri karanlıkta (binada elektrik olmadığı söylendi), küçük fenerlerle, Fatih Kesgün’ün yönlendirmeleriyle gerçekleştirildiğini gördük.

Bizim gördüğümüz ve fotoğrafladığımız Emek, söylenenlerin aksine, yağlı, farelerin cirit attığı, yıkık dökük bir Emek değildi. Fuayede 2009 Film Ekimi'nin afişleri asılı, bildiğimiz (ve özlediğimiz) perdesi ve koltukları yerli yerindeydi. Sanki bir anda perdeler açılıp film başlayacak gibiydi. Şu zamana kadar bahane edilen, nedeni asla sorgulanmayan bakımsızlığının, küçük bir tadilatla çözülebilir, korunarak onarılabilir olduğunu gördük. Emek perdesinin önünde okuduğumuz basın açıklaması metninde:

“Emek Sineması'nı ve Cercle D'Orient binasını içeren kamuya ait adada gerçekleştirilmesi planlanan yenileme projesi mahkeme kararıyla durduruldu. Şimdi bu binaların kaderini bir grup uzman bilirkişi belirleyecek. Mahkeme yürütmeyi durdurduğunda bu kentin sahipleri olarak “Hepimiz bilirkişiyiz” demiştik. Sözümüzü unutmadık!” dedik.

Yanımızda bulunamayan siz bilirkişiler için keşfimizin sonunda size söyleyebileceğimiz şudur ki: Sivil polis eşliğinde korunan bilirkişi heyetinin itirazlarımıza rağmen Fatih Kesgün’ü aralarından çıkarmamış olması, bu karanlık keşifle ilgili kafamızdaki soru işaretlerini iyice belirginleştirmiştir. Ancak bu keşfin sonunda ne çıkarsa çıksın, aylardır yıkılmaması için mücadele verdiğimiz Emek Sineması, söylenenlerin aksine olduğu gibi yerinde durmakta ve ona sahip çıkmamızı beklemektedir. Onu korumanın yolu, rantın istediği şekillere sokmak adına, bakımsızlık bahanesiyle daha önce örneği görülmemiş bir şekilde 4.kata taşıyıp alışveriş merkezinin içerisine sokmak değil, sadece Emek’e değil, Haydarpaşa Garı’na, Mecidiyeköy Likör Fabrikası’na, Tarlabaşı’na, Fener-Balat-Ayvansaray’a, Sulukule’ye Ayazma’ya, okullarımıza, hastanelerimize, mahallelerimize dadanan sermayenin kentimize her geçen gün daha şiddetli bir şekilde artan ve vahşi bir hal alan müdahalelerini ifşa etmek ve karşılarında durmaktan geçmekte. Ve Emek Sineması’nda gelinen nokta, alınan yıkımı durdurma kararı, karşısında durdurduğumuz tüm bu müdahaleler adına kazanılmış bir umut ışığı olsa da, bunun daha başlangıç olduğunu biliyor ve mücadeleye, sokakta olmaya, ortalığı karıştırmaya, zaaaartlamaya devam ettiğimizi ve edeceğimizi buradan bir kez daha söylüyoruz.

İSYANBUL KÜLTÜR SANAT VARYETESİ

http://emeksinemasi.blogspot.com/

isyanbulkultursanatvaryetesi@hotmail.com

15 Aralık 2010 Çarşamba

9 Aralık 2010 Perşembe

14 Aralık || Hepimiz Bilirkişiyiz, Yıktırmıyoruz!

İstanbul Film Festivali açılış gecesinde öten"zart"larla "Yıktırmıyoruz!" diyerek yola çıktık.

Ardından binlerce kişi sokaktaydık. Sadece Emek Sineması ve kapatılan/kapanmak zorunda kalan sinemalar

için değil kentsel dönüşüm kisvesi altında bizlerden alınan kamusal mekanlar, Tarlabaşı'nda, Fener Balat'ta, Sulukule'de, Ayazma'da evlerinden edilenler için yürüdük. Beyoğlu Belediye Başkanı, Kültür Bakanı, Yenileme Kurulu Üyeleri ve Kamer İnşaat başta olmak üzere yıkımların tüm faillerine "hesap verin" dedik. Onların rant projelerine karşı Yeşilçam Sokağı'nda kendi film festivalimizi düzenledik, 1. Geleneksel Emek Şenliği'nde o sokakta beraber dans ettik.

Israr ettik, sadece Emek değil bütün, İstanbul bizim dedik!

Sonra ne oldu, hatırayalım: Emek Sineması'nı ve Cercle D'Orient binasını içeren kamuya ait adada gerçekleştirilmesi planlanan yenileme projesi Mahkeme kararıyla durduruldu. Şimdi bu binaların kaderini bir grup uzman bilirkişi belirleyecek. Mahkeme yürütmeyi durdurduğunda bu

kentin sahipleri olarak "Hepimiz Bilirkişiyiz" demiştik. Sözümüzü unutmadık! Keşfin yapılacağı 14 Aralık Salı günü saat 14:30'dan itibaren hep beraber "mahallinde keşif ve inceleme" yapmak ve bir kez daha "Emek Bizim İstanbul Bizim" demek için kameralarımızla, fotoğraf makinalarımızla Emek Sineması'nın önünde olalım.


Tanığız, görüyoruz, biliyoruz, Emek'i yıktırmıyoruz!


İsyanbul Kültür Sanat Varyetesi

http://emeksinemasi.blogspot.com/

isyanbulkultursanatvaryetesi@hotmail.com